HalkbilimiEfsaneler

Taş Bebek Efsanesi Nedir?

Taş Bebek Efsanesi Nedir? Anadolu’da Anlatılan Taş Bebek Efsanesi Neyi Anlatır? 

Anadolu’da Taş bebek efsanesi çok yaygındır. Efsanedeki çocuksuz kadının pek çok Anadolu kadınının kaderini paylaşması, bu yaygınlığın başlıca sebebidir. Buraya, bir de efsaneyi tamamlayıcı mahiyette olan ninnisini de ilâve edebiliriz. Esas fikirde birleşmelerine rağmen efsanenin Anadolu’da çeşitli şekillere girdiği görülür. Bunlardan en çok anlatılan bir tanesini aşağıya alıyoruz.

Birkaç yıllık bir evli karı kocanın çocukları olmaz. Yıllar geçtikçe gelinde bir telaştır başlar. Zamanla bu telaş yerini üzüntüye bırakır. Gelin çocuksuz kalacağı için ağlamaya, Allah’a yalvarmaya başlar. Diğer taraftan, daha önce pek çok hemcinsinin başına gelen ikinci kadın olmak zorunda kalması onu daha da üzmektedir. Nitekim çok geçmeden kocası bunun üzerine bir defa daha evlenir.

Kocasının başka bir evde, yeni hanımı ile çocuk sahibi olma ümidi ile yaşaması, bu zavallı kadına fazlası ile tesir eder. Düşünür, taşınır; sonunda kararını verir, O kadar mahluka can veren Allah elbet onun yontturduğu bir bebeğe de can verir. Hemen bir ustaya gider, kendisine bir taşbebek yapmasını söyler. Mesleğinin ehli olan usta kısa zamanda hazırladığı bir taşbebeğl kadına teslim eder.

Kadın o gece bebeği bir güzelce kundaklar, doğuracağı çocuğu için aldıkları beşiğe yatırır. Onu sabahlara kadar hem sallar, hem de ninnilerin en içlisini söyler:
Aktaş diye belediğim,
Seni Hak’tan dilediğim,
Ak tülbende doladığım
Mevlâm sana bir can versin, ninni.

Talihsiz kadın sabahlara kadar Allah’a dua eder, üçler, yediler, kırklar aşkına erenler, evliyalar, pirler hürmetine çocuğuna can verilmesini niyaz eder.

Allah indinde bu dualar kabul olur, kadının taş bebeği canlanır. Zavallı kadın sevinçten ne yapacağını şaşırır. Sabah olur olmaz hemen kocasının yeni evine koşar, ona da haber verir. Koca, ikinci : karısını boşamaz, onu da yanlarına alarak eski evlerine dönerler. Böylece sönmüş bir ocak yeniden canlanır.

Yukarıda bir dörtlüğünü verdiğimiz ninni aslında daha uzundur. Ayrıca bunun pek çok da değişik  şekli vardır. Onun için diğer dörtlüklerini ve değişik şekillerini burada vermiyoruz.

Kaynak: Saim Sakaoğlu / 101 Anadolu Efsanesi